13 Ağustos 2007 Pazartesi

BİLGİ - FOKKER SCOURGE

1. Dünya Savaşı'nın başında uçaklar (ki o zamanlar uçaklar uçurtmadan biraz halliceydi) genelde keşif için kullanılıyordu, bazende uçakta bulunan 2. adamın yere el bombası atması şeklinde kullanılıyordu. Önce ünlü pilot Roland Garros'un (evet o tenis turnuvasına ismi verilen pilot) fikrini bulduğu ve daha sonra Anthony Fokker'ın üretime geçirdiği pervanenin arkasından senkronize ateş etme mekanizması bulunduktan sonra işler tamamen değişti.


Bu mekanizma ile, pervane arkasına yerleştirilen makineli tüfek, mermiler pervaneye çarpmadan, pervanenin hareketine göre arkasından ateş edebiliyordu.




Anthony Fokker bu mekanizmayı tek kanatlı Fokker E serilerine (E.I , EII , EIII , EIV) monte edince dünyanın ilk avcı uçağı üretilmiş oldu. Bu uçak üretildiktan sonra Almanlar mevzilerin üzerinde keşif uçuşu yapan uçakları teker teker düşürmeye başladılar. Fransızlar buna karşılık kanadın üzerinden (pilotun ve pervanenin üstünden) ateş edebilen Nieuport 11 (Bebe)'yi savaşa sürene kadar geçen zaman müttefikler için havada tam bir kabustu. Bu döneme "Fokker Scourge" (Fokker belası) denmiştir.

İşte bu dönemde Almanlar 2 ünlü pilot çıkarmışlardır. Birisi Oswald Boelcke diğeride Max Immelmann'dır. Oswald Boelcke havacılar tarafından hala benimsenen "Boelcke's Dicta" denen havacılığın vazgeçilmez 8 kuralını bulmuştur. Max Immelmann ise yine hala havacılar tarafından kullanılan manevra "Immelmann's turn" u bulmuştur.

Fokker E.III ise Türkiye için farklı bir anlam ifade etmektedir. Bu uçaklar Türkiye'de Alman pilotlar tarafından kullanılmış, Çanakkale'de, İstanbul'da (Teğmen Buddecke tarafından tarafından Galata üzeinde 1 adet düşman uçağı düşürülmüştür.) ve orta doğuda savaşlara katılmıştır. Türk hava kuvvetlerinde o dönemde 4 E.I ve 9 E.III olmak üzere toplam 13 adet Fokker Eindecker hizmet etmiştir. Türkiye'de as olmuş en önemli pilot ise Teğmen Hans-Joachim Buddecke idi.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Bilgi İşime Yaradı Çok Teşekkürler .